Bir annenin en çok zorlandığı anlardan biridir; çocuğunun ağlaması.
Hele ki kalabalıkta, misafirlikte, otobüste ağlıyorsa…
Anne utanç duyar, çaresizlik hisseder.
Hemen susturmak ister, “Tamam, sus artık!” der.
Ama bil ki, çocuklar durup dururken ağlamaz.
Her gözyaşının ardında bir ihtiyaç yatar.
Bazen korkmuştur, bazen öfkelenmiştir, bazen de sadece yorulmuştur.
Çocuğun ağlamasını durdurmak değil, onu anlamak gerekir.
Çünkü bir çocuk ağladığında annesinin gözlerine bakar; “Beni anlıyor musun?” diye…
Eğer anne o an ona sarılır, saçını okşar, “Tamam yavrum, yanındayım.” derse, çocuk sakinleşir.
Çünkü çocuk, ağladığında susmak istemez; anlaşılmak ister.
Bugün bir deney yapın.
Çocuğunuz ağladığında önce susun, sonra diz çökün, gözlerinin içine bakın ve deyin ki: “Seni anlıyorum, üzgünsün.”
Göreceksiniz, kelimeleriniz onu susturmaktan çok daha fazlasını yapacak.
Ona güven verecek.
“Çocuklar ağladığında kulakları değil, kalpleri duyulmak ister.”