Bazıları için hayat, başkasını suçlayacak yeni bir bahane bulma sanatıdır. Cam kırılır: çocuk suçlu. İş gecikir: trafik suçlu. Ülke kötüye gider: “ben mi yönettim?” der geçer.
Ama esas mesele bu değil.
Esas mesele: Sorumluluk almaktan kaçmanın, bir yaşam biçimi hâline gelmesi.
Hatalar karşısında “Ben neyi eksik yaptım?” diye sormak yerine, “Kim suçlu?” diye avcıya dönüşmek. Oysa hiçbir sorunun gerçek çözümü, başkasını suçlamakla başlamaz.
Bir düşün: Eğer herkes “ben yapmadım” diyorsa, bu işleri kim berbat ediyor?
Mesele nedir?
Mesele, herkesin masum olduğu bir yerde, hayatın neden bu kadar suçlu olduğudur.