“Tevekkül, elimizden geleni yaptıktan sonra yüreğimizi teslim etmektir.”
Modern çağın insanı, hızla akan zamanın peşinden nefessiz koşarken, sabretmeyi unuttu.
Her şeyi hemen isteyen, her sorunun anında çözülmesini bekleyen bu çağda, tevekkül kelimesi ne ifade ediyor?
Bir Bekleyişten Ötesi
Tevekkül, yanlış anlaşıldı yıllarca. “Bırak, Allah büyüktür” cümlesi, çoğu zaman çaba göstermemek ile karıştırıldı.
Oysa tevekkül; önce çabalamak, sonra sonucu kalben teslim olmak demektir.
Hazreti Ömer’in meşhur sözü tam da bunu anlatır:
"Dağlara çıkıp rızık bekleyenler değil, sabahın erken saatinde çabasını gösterenler tevekkül sahibidir."
Kontrolün Sınırı
Tevekkül, hayatın her alanında bir denge noktasıdır.
Kontrol edemediğin şeyleri kabullenmek, kontrol edebileceğin şeyler içinse emek vermektir.
Bir öğrencinin sınava hazırlanması, bir annenin evladını yetiştirmesi, bir esnafın rızkını araması…
Her biri tevekkülün pratiğidir.
Kalbin Güvencesi
Tevekkül, kalbin "Ben elimden geleni yaptım, şimdi Rabbime sığınıyorum" diyebilmesidir.
Bu güven, insanı endişeden arındırır. Çünkü bilir ki sonuç ne olursa olsun, Allah’tan gelen her şeyde bir hikmet vardır.
“Tevekkül, gecenin en karanlık anında bile sabahın ışığına güvenmektir.”