Tevazu…
Bugünlerde anlamını unuttuğumuz bir kelime. İnsanlar kendini anlatmaya, övmeye, yüceltmeye o kadar alıştı ki; alçak gönüllülüğü zayıflık zanneder oldular.
Oysa tevazu, zayıflık değil; bilgeliktir.
Mevlana der ki: “Topraktan yaratıldığını bilen insan, kibirlenmez.”
Çünkü toprağı bilen, nereden geldiğini, nereye gideceğini bilir.
Tevazu, insanın kendi değerini küçültmesi değildir.
Kendi değerini bildiği halde, başkasını küçük görmemektir.
Çünkü insan ne kadar büyük olursa olsun, Allah katında kuldur.
Ve kul, kul olduğunu bildiği sürece büyüktür.
Bir ağacı düşün… Ne kadar meyve verirse, o kadar eğilir.
Meyvesiz dallar dik durur.
İnsan da öyle; bilgisi, makamı, malı arttıkça eğilmeyi bilmiyorsa, henüz olgunlaşmamıştır.
Bugün kendine sor: Hangi sözün, hangi bakışın seni kibire sürüklüyor?
Çünkü tevazu, insanı Allah’a yaklaştırır; kibir ise insanı O’ndan uzaklaştırır.
“Tevazu, insanı alçaltmaz; Allah katında yükseltir.”