ZİHİN YORULUR MU?
Sürekli çalışan bir makine gibi, zihnimizin de mola vermeye ihtiyacı vardır. Ancak modern insan, mola vermeyi erteleye erteleye tükenmişliğin eşiğine sürükleniyor. Zihinsel yorgunluk; fiziksel bir uyku hali değil, daha çok algıların bulanması, karar verme yetisinin zayıflaması, motivasyonun düşmesi ve en tehlikelisi de yaşamdan alınan keyfin yavaş yavaş silinmesiyle kendini gösteriyor.
BİR ÇOCUĞUN SORUSU GİBİ
Geçenlerde bir danışanım şöyle dedi:
“Hocam, artık hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. Oysa bir çocukken, gökyüzündeki uçağın gölgesini kovalamak bile mutluluktu.”
Zihinsel yorgunluk böyle bir şeydir; insan, gölgeyi bile kovalayacak hevesi kaybeder.
NEDEN YORULUYORUZ?
-
Aşırı düşünmek
-
Karar yorgunluğu
-
Sürekli uyarana maruz kalmak (bildirimler, ekranlar, bilgiler...)
-
Gelecek kaygısı ve geçmiş pişmanlıkları arasında sıkışmak
Tüm bu etkenler beynin ön lobunu — yani karar, dikkat, duygu yönetimi merkezini — aşırı çalıştırır. Sürekli açık kalan bir musluk gibi zihni tüketir.
ŞİFA MÜMKÜN
Zihinsel yorgunluk geri döndürülebilir. Ancak bunun için ilk adım, farkında olmaktır. İkinci adım, zihne “boşluk” tanımaktır. Bu, hiçbir şey yapmamak anlamına gelmez. Meditasyon, yürüyüş, doğa gözlemi, dua, derin bir nefes bile zihne boşluk verebilir.
Zihin de kalp gibi dinlenmek ister. Ona sessizliği hediye edebilirsek, yeniden üretmeye başlar.
ÜÇ MADDEDE ÖZET
-
Zihinsel yorgunluk, görünmeyen bir tükenmişliktir.
-
Sebebi çoğunlukla bilgi ve düşünce kalabalığıdır.
-
Çözüm: Bilinçli farkındalık, mola, doğa ve sade bir yaşam ritmi.