Karaciğer… Vücudun en çalışkan işçisi ama en az şikâyet edeni.
Kalp ağrır, mide sızlar, baş döner… Ama karaciğer sadece susar.
Bu sessizlik tehlikelidir. Çünkü karaciğer hastalıkları çoğu zaman belirti vermez.
Yağlanır, yorulur, yüklenir… ama yine de “ben buradayım” demez.
Fazla şeker, aşırı yağlı gıdalar, kontrolsüz ilaç kullanımı…
Hepsi bu sessiz organı yavaş yavaş zehirler.
O, susar… ama vücut susmaz:
Sabahları halsizlik, nedeni bulunamayan kilo artışı, ciltte sivilceler, sararma, karın şişliği…
Karaciğerin sessizliği bir uyarıdır aslında.
Çünkü karaciğer; susar, susar, bir gün aniden “iflas” eder.
Şifa ne mi?
Su içmek, şekeri azaltmak, yeşile dönmek…
Ve en önemlisi: Suskunluğun dilini anlamayı öğrenmek.
“Her bağıran hasta değildir, bazıları sessizce tükenir.”
– E.Y.